Soyer, "Görevimiz, İzmirlinin hakkını ve kentin itibarını korumaktır"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, faaliyetlerine son vereceği duyurulan Hilton Oteli’ne ilişkin bir açıklama yaptı.
Bu çok değerli tesisin yeniden 5 yıldızlı ve yüksek standartlı bir otel olarak hizmete girmesini istediklerini belirten Soyer, belediyeyi kayba uğratan aynı şartlarda bir sözleşmeye ise asla müsaade etmeyeceklerini söyledi. Başkan Soyer, bu konuyla ilgili yapacakları görüşmeleri ve alacakları kararları tüm şeffaflığıyla İzmir kamuoyuyla paylaşacaklarını vurgulayarak “Şehrin göbeğinde ölü bir turizm tesisi oluşmasının yaratacağı itibar kaybına da, belediyenin yani İzmirlinin ekonomik çıkarlarının zedelenmesine de tahammülümüz yok. Bugün itibariyle bize düşen görev, 4,5 milyon İzmirlinin hakkı olan yüzde 23,5’luk belediye hissesinin gerektirdiği duruşu sergilemektir” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 16 Ekim’den itibaren faaliyetlerine son vereceği duyurulan İzmir Hilton Oteli’ne ilişkin yaptığı açıklamada, belediyenin yüzde 23,5’luk ortaklık payı bulunan işletme ile ilgili izleyecekleri yol haritasını anlattı. Başkan Tunç Soyer açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Vaat edilen ekonomik gelirden yararlanamadık
“İzmir turizmi açısından simgesel bir anlam taşıyan Hilton Oteli’nin 16 Ekim’den itibaren kapanacağının açıklanması kamuoyunda haklı bir ilgi yarattı. Bundan sonra ne olacağı ve hangi adımların atılacağı da doğal olarak merak ediliyor.Öncelikle bugün önümüze gelen bu sorunu anlayabilmemiz için 1987 yılına dönmemiz gerekiyor. Dönemin İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin taraf olduğu bir sözleşmeyle, belediyeye ait bu çok değerli 6 bin 605 metrekare arazi, üzerinde otel kurulmak şartıyla İzmir Enternasyonal Otelcilik A.Ş.ye verilmiş. Büyükşehir Belediyesi ise arsa payına karşılık şirketin yüzde 23,5 hissesini alarak bu girişime ortak olmuş. Ne var ki, söz konusu otelin faaliyete girdiği 1991 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sözleş meden kaynaklanan bir takım hukuki boşluklar nedeniyle vaat edilen ekonomik gelirden yararlanamadığını görüyoruz. Sonuç itibariyle de gelinen noktada verimli bir şekilde çalıştırılamayan otelin faaliyetlerini durdurma kararı alındı.Bugün ortaya çıkan yeni durumda bizim de kentimiz ve belediyemizin haklarını korumak adına hareket edeceğimizden kimse kuşku duymasın.”
Aynı şartlarda bir sözleşmeye müsaade etmeyeceğiz
“Söz konusu tesisin yeniden 5 yıldızlı, yüksek standartlı bir otel olarak faaliyete geçmesi, kentimizin uluslararası itibarı ve turizm potansiyelini yükseltme hedeflerimiz doğrultusunda önceliğimizdir. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu yönde irade kullanacaktır. Ama geçmişte yapılmış olan sözleşmenin yarattığı maddi kayıpları, Belediyemiz yani İzmir halkı adına yeni süreçte ortadan kaldırma kararlılığındayız.Yeniden aynı şartlarda bir sözleşmeye asla müsaade etmeyeceğiz.Hem kentin hem de kurumumuzun menfaatleri çerçevesinde konunun bütün taraflarıyla görüşeceğiz. Ortada 33 yıl önce yapılmış bir sözleşme var. Bunun içeriğini, neden ve nasılını tartışmak, bundan sonra yapılacak projelerin de aynı çıkmaza girmemesi için çok değerlidir. Ama bug&uu ml;n itibariyle bize düşen görev, 4,5 milyon İzmirlinin hakkı olan yüzde 23,5’luk belediye hissesinin gerektirdiği duruşu sergilemektir.”
Kamuoyunu her adımda bilgilendireceğiz
“Bundan sonra bu konuyla ilgili yapacağımız görüşmeleri, alacağımız kararları ve bu doğrultuda atacağımız adımları tüm şeffaflığıyla İzmir kamuoyuyla paylaşacağız. Şehrin göbeğinde ölü bir turizm tesisi oluşmasının yaratacağı itibar kaybına da, belediyenin yani İzmirlinin ekonomik çıkarlarının zedelenmesine de tahammülümüz yok. Bu son derece kıymetli tesis hakkında elbette herkesin söyleyeceği bir söz var. Ama biz İzmir halkı adına en doğru sözü söyleyeceğiz. Herkesin içi rahat olsun. Sonuç olarak burasının beş yıldızlı otel olarak faaliyetine devam etmesi önceliğimizdir. Bunu sağlamak için de gerek çoğunluk hisselerini elinde bulunduran grup, gerekse ulusal ve uluslararası turizm yatırımcılarıyla görüşmeler yapılacaktır.”
Bilgilendirme amaçlı not (Hilton Oteli’nde süreç nasıl gelişti?)
-İzmir Enternasyonal Otelcilik A.Ş. (İEO A.Ş.) için 16 Nisan 1987 tarihinde; kurucu ortaklar arasında “Hissedarlar Sözleşmesi“ düzenlenerek kuruluş yönünde ilk adım atıldı.
-20.10.1987 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanarak her bir hisse 100.000 TL itibari değerle, 17.648.000.000 TL sermaye ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre şirket resmen kuruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, % 23,5 hisse karşılığı olarak Konak ilçesi, İsmet Kaptan Mahallesi, 139 pafta, 1019 ada, 6 parselde tapuya kayıtlı 6605,75 metrekare yüzölçümlü taşınmazı ayni sermaye olarak şirkete verdi.
-Bina henüz inşa aşamasındayken, şirketin kurulma amacına uygun olarak, kiracı İzmir Hilton Enternasyonal Otelcilik A.Ş. ile 01 Ekim 1991 tarihli kira sözleşmesi yapıldı. Bu sözleşmeye göre, binanın tefrişatı kiracı tarafından yapılacak, buna karşılık giderler İzmir Enternasyonal Otelcilik AŞ tarafından karşılanacaktı. Otelin işletimiyle elde edilecek gelirden masraflar düşüldükten sonra, kalan gelirden İzmir Enternasyonal Otelcilik A.Ş.’ye pay verilmek suretiyle kira bedeli ödemesi yapılacaktı.
-Zaman içinde inşaatı tamamlamak için, temel atma tarihinden itibaren alınan krediler ödenemeyince kredi alınan bankalarla 1995 yılında sözleşme yapıldı. Bankalara ortaklıktan pay verildi. Ayrıca pay devirleri de yapılmak suretiyle ortaklık yapısı da değişti. Ancak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklıktaki %23,5 oranındaki payı korundu.
-Şirketin kurulduğu günden bu yana tek geliri, otelin kiraya verilmesi ile elde edilen kira geliri oldu. Ancak ödenen kira bedeli, hiçbir döneminde İEO AŞ için verimli bir hale gelmedi. Bu nedenle imzalanan yapılandırma protokolüne rağmen alacaklarını tahsil edemeyen Vakıfbank, 2003 yılında taşınmazın satışını istedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin, satışın yapılmaması konusunda ilgililerle yürüttüğü görüşmeler sonucunda alacaklı satıştan vazgeçti. İlerleyen süreçte Ata Holding alacaklıların alacağını devralmak suretiyle şirket ortağı ve alacaklısı oldu.
-Otel kiracısının gelirden düştüğü masraflarının yüksek miktarda olması, masraf sonrası kira bedeli olarak ödenen bedelin ihtiyaca yanıt vermemesi ve inşaat sırasında alınan kredinin döviz cinsi olması gibi nedenlerle otel verimli işletilemedi. Kiracı kurum tahliye talebini İEO A.Ş. bildirdi ve tahliye prosedürü başlatıldı.
YORUMLAR