SP Konya Gençlik Kollarından Gazze açıklaması
Saadet Partisi Konya Gençlik Kolları “katliama ortak olma” çağrısıyla 12. Haftada Kültürpark’ta buluştu.
03 Ocak 2025 - 09:27
Basın Açıklamasına Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Demirel ve çok sayıda MİLKO (Milli görüşçü kuruluşlar) başkanı da katıldı. Basın açıklamasında konuşan İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa İLHAN “Gazze’deki anneler, babalar ailelerini soğuktan koruyacak, başlarını sokacak bir yer arıyordu. Birçok kişi yakınlarına hediye alma telaşına düşerken; Gazze’deki çocukların payına hayatta kalma telaşı düştü.” Dedi
İlhan’ın Basın Açıklaması
Katliama ortak olma diyerek iktidarı uyarmak için bugün on ikinci defa burada bir araya geldik.
Dün gece itibariyle yeni bir yıla girdik. Dünyanın dört bir yanında insanlar yeni umutlarla, heyecanlarla yeni yılı karşıladı. Ancak herkes için aynı durum söz konusu değil. Gazze’de süren vahşet bir an bile durmadı. Birçok memleket gösterişli kutlama yarışına girerken; Gazze’deki anneler, babalar ailelerini soğuktan koruyacak, başlarını sokacak bir yer arıyordu. Birçok kişi yakınlarına hediye alma telaşına düşerken; Gazze’deki çocukların payına hayatta kalma telaşı düştü.
Bugün mübarek üç ayların başlangıcı olan Regaip gecesini idrak ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bu mübarek aylar ümmetin başına musallat olan aciz, korkak ve işbirlikçi idarecilerden kurtuluşumuza vesile olsun.
Yine bugün; Aksa Tufanının mimarlarından, Hamas yetkilisi Salih el-Aruri’nin şehadetinin yıldönümü. Şehadeti dünyaya tercih eden bu kahramanın duruşu ümmete örnek olsun. Bizler şehitlerin aziz hatırasına sahip çıkmaya ve yollarını sürdürmeye devam edeceğiz.
Katliama ortak olma diyoruz çünkü işbirlikçilik kavramı tamamen değişti. İktidarın icraatlarını ifade etmeye artık iş birliği kavramı yetmiyor. Katliama ortak olma diyoruz. Çünkü gelinen noktada iktidar soykırım ortağı olduğu gerçeğini gizleyemiyor. Elinde imkânı varken katliama engel olmayan ülkelere ve uluslararası kuruluşlara serzenişte bulunuyoruz. Kısıtlı imkanlarla Aksa Tufanına destek veren direniş cephesini övüyoruz. Katliama ortak olma diyoruz. Çünkü bunları yaparken, dört yüz elli beş gündür ülke olarak soykırıma alet olmaktan mahcubiyet duyuyoruz.
Dün sabah galata köprüsü büyük bir tiyatroya sahne oldu. İktidar tüm bileşenleri ile birlikte organize ettiği programda göz boyamaya kalktı. Duyarlı vatandaşların gazını almaya çalıştı. Ancak mızrak çuvala artık sığmıyor. Gerçekler gün gibi ortada ve suçlarınız açığa çıktı. Eylemlerinizde samimi değilsiniz. Eğer samimi olsaydınız; soy isminden başka hiçbir vasfı olmayan kirli ticaret ortaklarını kürsüye çıkartmazdınız. Eğer samimi olsaydınız; alanda İsrail’le ticareti sürdüren firmaları protesto eden gençlere müdahale etmezdiniz. Eğer samimi olsaydınız; petrol sevkiyatından varil başına alınan bir dolar yirmi yedi sent ile övünen milletvekilini konuşturmazdınız. Eğer samimiyet testinden geçmek istiyorsanız; Bakü Ceyhan boru hattından İsrail’e taşınan petrolü kesin vanaları kapatın.
Dün siz Galata Köprüsü’nde algı yapmakla uğraşırken, aynı saatlerde Gazze’de yeni bir katliam daha yapıldı. Yine evler bombalandı yine çocuklar şehit oldu. Siz köprü üstünden nutuk atarken, köprü altından gemiler katil İsrail’e cansuyu taşımaya devam etti. Ticareti kestik diyorsunuz ancak, gerçekler üstü örtülemeyecek kadar açık. Geçtiğimiz günlerde iktidar vekillerinden bir tanesi televizyon programında ticaretin devam ettiğine dair yeni bir itirafta bulundu. “israille ilişkilerin bozulmasını batılılar istemiyormuş.” Yalanınızda bari dürüst olun da sabit bir yalan söyleyin. Limanları Siyonizm’e kapatın. Bin bir hile ile devam eden kanlı ticareti gerçekten kesin.
Üç aydır kuşatma altında olan Kuzey Gazze’deki Adwan hastanesi yerle bir edildi. İçindeki tüm sağlık görevlileri insanlık dışı muamelelerle esir alındı, bilinmeyen bir yere götürüldü. Başından beri görev yerini terk etmeyerek kahramanca bir duruş sergileyen başhekiminden de haber halen haber alınamıyor. İçindeki yaralılarla birlikte bombalanan hastaneden geriye sadece bir enkaz kaldı.
Gazze’de, Lübnan’da, Yemen’de katliamlar yapan İsrail, Suriye’de de vahşete devam ediyor. Şam’da katliam yaptı, Kuneytra bölgesinde devlet dairelerini işgal etti. Siyonistler adım adım ilerliyorlar. Bu Siyonist canileri durdurmak için iktidarın harekete geçmesi gerekiyor. İktidar ısrarla Gazze’ye en büyük yardımları yaptığını iddia ediyor. Bu yapılan yardımlar zulme engel olmuyor. Gazze’de Sadece bir haftada yedi çocuk donarak şehit oldu. Geçtiğimiz haftalarda D-8 İslam Birliği toplantısında esip gürlerken bugün yine Avrupa Birliği güzellemesi yapmaya başladı. İktidarı uyarıyoruz. Ülkemizin ve dünyanın huzura kavuşması için Siyonizm’in yok olmasından başka bir çözüm yolu yok. Bir an önce İslam Birliğini canlandırın. İslam Barış Gücü’nü oluşturun. Katliamlara son verin.
İslam Birliği’nin önündeki engellerden kurtulun. Soykırımcıların koruyucusu Amerika’nın ülkedeki tüm karargâhlarını kapatın katilleri ülkemizden kovun. Derhal Adana İncirlik üssünü ve Malatya kürecik radar üssünü kapatın.
Bu taleplerimizin gerçekleştirilmesi için hiçbir engel yok. Sürekli şekilde limanları ve şehirleri bombalanan Yemen’den aciz değiliz. Bu taleplerimiz asgari insanlık ve vatandaşlık görevimizdir. Katliamlar durana kadar tekrar tekrar size görevlerinizi hatırlatacağız.
Biz inanıyoruz ki; zalimden taraf olursak gelecek nesillere utanç ve hayal kırıklığından başka miras bırakamayız. Ne zaman mazlumları savunduk izzet, onur ve şerefimiz bizden sonraki nesillere ışık olacaktır.
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.
İlhan’ın Basın Açıklaması
Katliama ortak olma diyerek iktidarı uyarmak için bugün on ikinci defa burada bir araya geldik.
Dün gece itibariyle yeni bir yıla girdik. Dünyanın dört bir yanında insanlar yeni umutlarla, heyecanlarla yeni yılı karşıladı. Ancak herkes için aynı durum söz konusu değil. Gazze’de süren vahşet bir an bile durmadı. Birçok memleket gösterişli kutlama yarışına girerken; Gazze’deki anneler, babalar ailelerini soğuktan koruyacak, başlarını sokacak bir yer arıyordu. Birçok kişi yakınlarına hediye alma telaşına düşerken; Gazze’deki çocukların payına hayatta kalma telaşı düştü.
Bugün mübarek üç ayların başlangıcı olan Regaip gecesini idrak ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bu mübarek aylar ümmetin başına musallat olan aciz, korkak ve işbirlikçi idarecilerden kurtuluşumuza vesile olsun.
Yine bugün; Aksa Tufanının mimarlarından, Hamas yetkilisi Salih el-Aruri’nin şehadetinin yıldönümü. Şehadeti dünyaya tercih eden bu kahramanın duruşu ümmete örnek olsun. Bizler şehitlerin aziz hatırasına sahip çıkmaya ve yollarını sürdürmeye devam edeceğiz.
Katliama ortak olma diyoruz çünkü işbirlikçilik kavramı tamamen değişti. İktidarın icraatlarını ifade etmeye artık iş birliği kavramı yetmiyor. Katliama ortak olma diyoruz. Çünkü gelinen noktada iktidar soykırım ortağı olduğu gerçeğini gizleyemiyor. Elinde imkânı varken katliama engel olmayan ülkelere ve uluslararası kuruluşlara serzenişte bulunuyoruz. Kısıtlı imkanlarla Aksa Tufanına destek veren direniş cephesini övüyoruz. Katliama ortak olma diyoruz. Çünkü bunları yaparken, dört yüz elli beş gündür ülke olarak soykırıma alet olmaktan mahcubiyet duyuyoruz.
Dün sabah galata köprüsü büyük bir tiyatroya sahne oldu. İktidar tüm bileşenleri ile birlikte organize ettiği programda göz boyamaya kalktı. Duyarlı vatandaşların gazını almaya çalıştı. Ancak mızrak çuvala artık sığmıyor. Gerçekler gün gibi ortada ve suçlarınız açığa çıktı. Eylemlerinizde samimi değilsiniz. Eğer samimi olsaydınız; soy isminden başka hiçbir vasfı olmayan kirli ticaret ortaklarını kürsüye çıkartmazdınız. Eğer samimi olsaydınız; alanda İsrail’le ticareti sürdüren firmaları protesto eden gençlere müdahale etmezdiniz. Eğer samimi olsaydınız; petrol sevkiyatından varil başına alınan bir dolar yirmi yedi sent ile övünen milletvekilini konuşturmazdınız. Eğer samimiyet testinden geçmek istiyorsanız; Bakü Ceyhan boru hattından İsrail’e taşınan petrolü kesin vanaları kapatın.
Dün siz Galata Köprüsü’nde algı yapmakla uğraşırken, aynı saatlerde Gazze’de yeni bir katliam daha yapıldı. Yine evler bombalandı yine çocuklar şehit oldu. Siz köprü üstünden nutuk atarken, köprü altından gemiler katil İsrail’e cansuyu taşımaya devam etti. Ticareti kestik diyorsunuz ancak, gerçekler üstü örtülemeyecek kadar açık. Geçtiğimiz günlerde iktidar vekillerinden bir tanesi televizyon programında ticaretin devam ettiğine dair yeni bir itirafta bulundu. “israille ilişkilerin bozulmasını batılılar istemiyormuş.” Yalanınızda bari dürüst olun da sabit bir yalan söyleyin. Limanları Siyonizm’e kapatın. Bin bir hile ile devam eden kanlı ticareti gerçekten kesin.
Üç aydır kuşatma altında olan Kuzey Gazze’deki Adwan hastanesi yerle bir edildi. İçindeki tüm sağlık görevlileri insanlık dışı muamelelerle esir alındı, bilinmeyen bir yere götürüldü. Başından beri görev yerini terk etmeyerek kahramanca bir duruş sergileyen başhekiminden de haber halen haber alınamıyor. İçindeki yaralılarla birlikte bombalanan hastaneden geriye sadece bir enkaz kaldı.
Gazze’de, Lübnan’da, Yemen’de katliamlar yapan İsrail, Suriye’de de vahşete devam ediyor. Şam’da katliam yaptı, Kuneytra bölgesinde devlet dairelerini işgal etti. Siyonistler adım adım ilerliyorlar. Bu Siyonist canileri durdurmak için iktidarın harekete geçmesi gerekiyor. İktidar ısrarla Gazze’ye en büyük yardımları yaptığını iddia ediyor. Bu yapılan yardımlar zulme engel olmuyor. Gazze’de Sadece bir haftada yedi çocuk donarak şehit oldu. Geçtiğimiz haftalarda D-8 İslam Birliği toplantısında esip gürlerken bugün yine Avrupa Birliği güzellemesi yapmaya başladı. İktidarı uyarıyoruz. Ülkemizin ve dünyanın huzura kavuşması için Siyonizm’in yok olmasından başka bir çözüm yolu yok. Bir an önce İslam Birliğini canlandırın. İslam Barış Gücü’nü oluşturun. Katliamlara son verin.
İslam Birliği’nin önündeki engellerden kurtulun. Soykırımcıların koruyucusu Amerika’nın ülkedeki tüm karargâhlarını kapatın katilleri ülkemizden kovun. Derhal Adana İncirlik üssünü ve Malatya kürecik radar üssünü kapatın.
Bu taleplerimizin gerçekleştirilmesi için hiçbir engel yok. Sürekli şekilde limanları ve şehirleri bombalanan Yemen’den aciz değiliz. Bu taleplerimiz asgari insanlık ve vatandaşlık görevimizdir. Katliamlar durana kadar tekrar tekrar size görevlerinizi hatırlatacağız.
Biz inanıyoruz ki; zalimden taraf olursak gelecek nesillere utanç ve hayal kırıklığından başka miras bırakamayız. Ne zaman mazlumları savunduk izzet, onur ve şerefimiz bizden sonraki nesillere ışık olacaktır.
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.
YORUMLAR