"Türkiye'nin Geleceğine İnanıyoruz"
Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin, kuruluşundan bu yana bilim, siyaset, ekonomi, kültür, bürokrasi ve iş dünyasından önemli temsilcileri konuk ettiği ve bir markaya dönüşmüş olan Ege Toplantıları’nın 78.’si İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla gerçekleşti.
04 Haziran 2020 - 11:37
Farklı alanlarda ağırlanan konuklarla birçok alanda birinci ağızdan bilgi sahibi olunduğu, ülke gündeminin masaya yatırılarak tartışıldığı Ege Toplantıları 30 yıllık bir gelenek olarak süregelmekte. Covid-19 sebebiyle ilk kez online olarak gerçekleşen Ege Toplantısı’na, EGİAD Dernek Üyeleri, Danışma Kurulu Üyeleri, paydaş kurumların temsilcileri, iş dünyası derneklerinin başkan ve yöneticileri ile cemiyet hayatının önde gelen isimleri yoğun ilgi gösterdi. EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in de katıldığı toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önemli açıklamalarda bulundu. Toplantı EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan'ın açılış konuşmasıyla başladı. EGİAD'ın vizyonu ve Covid-19 sürecindeki faaliyetleri üzerine ayrıntılı bir konuşma yapan Aslan, sözlerini Covid-19 ile mücadelede gösterdikleri fedakârlık nedeniyle tüm tıp dünyasına teşekkür ederek sürdürdü.
Sosyal Belediyecilik Anlayışı ile Soyer’e Teşekkür
Vefat oranlarının pek çok ülkeye kıyasla oldukça düşük seviyelerde kaldığını hatırlatan Aslan, “Yeni vaka sayıları alınan tedbirlerle belli bir oranın altında seyrediyor. Rehavete kapılmadan ve sosyal mesafe tedbirlerini ihmal etmeden sürecin sağlık boyutunu aynı dikkatle sürdürmek zorundayız. Bu doğrultuda salgınla mücadele kapsamında gösterdiği olağanüstü gayret nedeniyle Tunç Soyer başkanımıza da şükranlarımızı sunuyorum. Büyükşehir belediyemiz sosyal belediyecilik bakış açısıyla gerçekten hep sahada, hemşerilerimizin yanında yer alıyor. Sayın Başkan bizzat hiç durmadan hep dışarıda hep halkın içindeydi kendisini ve faaliyetlerini takip ederken bizim başımız dönüyor kimi zaman” dedi.
EGİAD Marka Zirvemiz’e Covid-19 Gölgesi Düştü
Markalaşmanın dernek faaliyetlerinde ilk sıralarda yer aldığını ifade eden EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, bu konuyu geniş bir perspektiften incelemek üzere 1 yıldır hazırlıkları sürdürülen Marka Zirvesi’nin Covid-19 sebebiyle ertelenmek zorunda kalmasının üzüntüsünü taşıdığını vurguladı. Aslan bu kapsamda süren geniş hazırlık çalışmalarını ise şu şekilde özetledi: “Ulusal ve uluslararası markaların ağırlanacağı, İzmir Büyükşehir Belediyemizin paydaşlığı ve Tunç Soyer Başkanımızın destekleri ile geniş katılımlı bir Marka Zirvesi düzenlemeyi planlamış bu doğrultuda Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni ayarlamıştık. Hatta Mart ayının başında Tunç Soyer Başkanımız, ekibi ve EGİAD Heyeti olarak Valencia belediye başkanını ziyaret etmiş ve kendisini de zirveye konuşmacı olarak davet etmiştik. Bu gezide başkanımızın önderliğinde İzmir ve Valencia kardeş şehir oldular. Akabinde Mahmut Başkanımızın talimatıyla Valencia Ticaret Odasına İzmir Ticaret Odamız adına bir ziyaret gerçekleştirdik ve yakın zamanda bu doğrultuda ikili bir ticaret anlaşması da devreye girecek. Valencia’dan İzmir’e dönüşümüzden yaklaşık 1 hafta sonra ise salgın nedeniyle karantina uygulaması devreye girdi ve Marka Zirvemizi ertelemek durumunda kaldık. Dilerim ki tekrar her şey normale döndüğünde bu zirveyi yeniden planlayabiliriz.”
Sivil ve Kamu İnisiyatifleri Eş Güdümlü Çalışmaya Örnek Olarak EGİAD Sorumluluk Almaktadır
Tüm bu çalışmaların İzmir’in sivil ve kamu inisiyatiflerinin salgın öncesindeki vizyoner ve eşgüdümlü çalışmalarına örnekler olduğunu kaydeden EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, “EGİAD’ın da mütevazi bir parçası olduğu; büyük İzmir Vizyonu zaten doğru yolda idi. Bu doğru yolda olmanın avantajlarını da bu doğruları bırakmadığımız sürece, uzun vadede yaşayacağımız ortadadır. Çünkü bu talihsiz salgın, şehir olarak doğru vizyonda olduğumuzu, peşinde koştuğumuz ve yakaladığımız yenilik ve girişimlerinin “yeni normal” için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Ancak, uzakta görünen bu avantajlı günlere şehir olarak ulaşmadan önce; önümüzde çok daha hayati, insani ve ekonomik engeller ve sıkıntılar vardır. Uzgörülü olmak, uzu görürken önünü görememek değil; önündeki engelleri aşıp uzaktaki iyiye erişebilmektir. Bu çerçevede, İzmir’imiz için saymış olduğum uzun vadeli avantajlara ulaşmadan önce, İzmir özelinde değil tüm yurtta (hatta tüm Dünya’da) geçerliliği olan sıkıntıları aşmamız gerekiyor. Bu konudaki sorumluluk, kendini şehir inisiyatifi olarak konumlandıran tüm paydaşların sorumluluğudur. Biz de EGİAD olarak, salgının başından itibaren bu sorumluluk ve görevin bilincinde davranmaya çalışıyoruz” dedi.
Covid-19 Kriz Masası İle Faaliyetlerimiz Devam Etti
EGİAD Kriz Masası ile salgın sürecinde de üyelerle irtibatın sürdüğünü vurgulayan Aslan, faaliyetleri şu şekilde aktardı: “Aktif ve fahri üyelerimizi tek tek aradık. Valilik ve Büyükşehir Belediyemiz ile irtibat halinde olduk. Üyelerimizin büyük bir duyarlılıkla topladıkları sağlık malzemelerini Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi hastanelerimize teslim ettik. Konak’ta mahalle muhtarlarımızdan aldığımız listeye göre yaklaşık 400 aileye Ramazan Kolilerini bizzat ilettik. Bunları vurgulamamın sebebi bu faaliyetleri gerçekleştiren ve katkı koyan EGİAD üyelerimize sayın başkanlar huzurunda teşekkür etmektir. EGİAD Ailesi için bu yapılanlar bir görevdir, ödevdir ve 30 yıldır büyüklerimizden emanet alarak gururla tuttuğumuz bayrağımızı taşımanın gerekliliğidir. Yeni dönemde faaliyetlerimizin aksamaması adına başlattığımız webinarlar normal zamanlarda yaptığımızdan daha fazla seminer yapmamıza da fırsat sağladı.”
Yeni Çağ ve Sanayide Dönüşüme Ayak Uydurmak Zorundayız
Covid-19’un Dünya için adeta yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğine dikkat çeken Aslan, insanoğlunun tüm alışkanlıkları ve yaşam biçiminin yeniden tasarlanmaya başlandığını ifade ederek, “Evden çalışmanın yaygınlaştığını ve bazı sektörlerde sistematik hale geldiğini gözlemleyeceğiz. Şirketlerin mevcut çalışanlarının yeterliliğini sorgulayacağı bir döneme geçiş yapmamız çok olası. Çalışanların teknoloji yetkinlikleri ile sosyal yetkinliklerini geliştirmeleri büyük önem kazanacak. Duygusal zeka, yaratıcılık, yeniden öğrenme, girişimcilik, empati kurma, ileri iletişim ile teknolojiyi kullanma, ileri veri analizi ve teknoloji geliştirme gibi yetkinlikler ön plana çıkacak. Bu doğrultuda eğitim sistemimizi sorgulayıcı ve araştırmacı bireyler yetiştirmek, analitik, özgür ve yaratıcı düşünme yeteneklerini tetikleyecek ve kazandıracak şekilde, yeni nesil üretim ve sanayide dönüşüm hamlesine uygun dijital yetkinliklere sahip bireyler yetiştirecek şekilde tasarlamamız gerekiyor. Eğitimde rekabet ettiren değil, ama daha rekabetçi bireyler yetiştirmenin tek yolu; tüm topluma yayılmış, merkezine medeni insanı almış özgür düşüncenin; eğitim sistemimize yansıması ile mümkün olacaktır” dedi. Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler Ege Genç İş İnsanları Derneği olarak, Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine inanıyoruz. Tüm dünyada geleceğimizi kökten etkileyecek değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Salgın sonrası yeni düzen oluşurken ülkelerin uyguladıkları politikalar ve oluşacak yeni küresel işbirlikleri ekonominin geleceğini belirleyecek. Bu bağlamda yeni dönemin bazı alanlarda getirdiği yıkımı, yaratıcı yıkıma çevirerek ekonomimizi dönüştürmek bizim elimizde. Tedarik zincirlerindeki değişim Avrupa’nın yanı başında, Gümrük Birliği üyesi ve iyi bir endüstri alt yapısı olan ülkemiz için iyi bir fırsat. Türkiye’nin sağlık sisteminin salgında iyi bir sınav vermiş olması ve diğer ülkelere yardımda bulunması imajımızın düzelmesi noktasında güzel bir başlangıç ancak yeterli değil. AB’nin değerler sistemi içerisinde güvenilir ve istikrarlı bir ekonomi olarak görülmek, temel hak ve özgürlüklerde belli standartları sağlamak, güçlü bir hukuk devletine sahip olmak, dijital altyapının yeterliliği ve iklim değişikliğine karşı bir yol haritasına sahip olmak da önem vermemiz gereken konuların başında geliyor. Cumhuriyetimizin getirdiği kazanımlar geleceğimize ışık tutuyor. Bu kriz sürecinden de başarıyla ve güçlenerek çıkacağımıza, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek doğru kararları vereceğimize ve dünyadaki yerimizi daha da güçlendireceğimize EGİAD olarak içtenlikle inanıyoruz.”
Pandemi Sürecinde EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nda Bir Yatırım Daha
Ege Genç İş İnsanları Derneği olarak 2011 yılından bu yana girişimcilik konusunu gündemin ilk sıralarında tuttuklarını dile getiren Aslan, İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin Hazine Müsteşarlığı’ndan akredite ilk Melek Yatırım Ağı olan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın bugüne kadar 2000’den fazla girişimciyi değerlendirdiğini, ayrıca Pandemi sürecinde de boş durmayarak yeni bir yatırıma daha imza attığını kaydederek işbirlikleri ile İzmir’in inovasyon ve girişimcilik başkenti olacağını ifade etti.
Tarihi Havagazı Fabrikası’nın “FABLAB” olarak, İzmir’in de “FAB CITY” olarak konumlandırıldığına dikkat çeken Aslan son olarak, İzmir’in “yeni normalde” inovasyon ve girişimcilik başkenti olacağına canı gönülden inandıklarını kaydetti. Aslan ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Askıda Fatura” uygulamasına 20 bin TL’lik katkıda bulundu.
Nefes Kredisi Devam Edecek
EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çeşitli kurumların işbirliği içinde olması ile pandemi sürecini en iyi yöneten şehrin İzmir olduğunu belirterek, “11 Mart’tan bu yana ana gündemimiz öncelikle kriz sürecinin fotoğrafını çekmek oldu. Herkes bu durumdan sağlıkla çıkmak istemekte. Ancak hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Artık yeni normal bir süreçteyiz. Bu süreçte ekonominin durumu da önemliydi ve ekonomik istikrar paketi iş dünyası için olumlu katkıları oldu. TOBB’un katkıları ile sağlanan Nefes Kredisi KOBİ’leri çok rahatlattı. Devamı önümüzdeki hafta kamu bankaları aracılığıyla daha büyük limitlerle verilmeye devam edecek. Bu süreçte bize düşen ne sorumluluk varsa yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
İzmir İttifakı Olarak Her Zorluğun Altından Kalkarız
İzmir’in büyük bir ittifakı olduğunu, bunun eşsiz bir zenginlik olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir olarak her zorluğun altından bu ittifak sayesinde kalkabileceklerini ifade ederek, “Sayın Valimiz, Büyükşehir Belediyemiz, EGİAD gibi İZTO gibi kurumlarımızın işbirliği ile her türlü zorluğu el ele aşabilmekteyiz” dedi.
Pandemi Sürecine Özel Tüm Faaliyetlere ve Malzeme Alımlarına Toplam 150 milyon TL Harcandı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ayrıca pandemi sürecinde İzmir olarak yapılan faaliyetlerin ayrıntılı bir dökümünü sundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin henüz Türkiye’deki ilk resmi vaka açıklanmadan önemler almaya başladığı ve salgının yayılma sürecinin hızlanmasıyla birlikte “kriz belediyeciliği” uygulamasını hayata geçirildiğini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son üç ayda pandemi sürecine özel tüm faaliyetlere ve malzeme alımlarına toplam 150 milyon TL harcandığını kaydetti. Soyer sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzmir Büyükşehir Belediyesi koronavirüs sürecinde en büyük krizlerinden biri haline gelen vatandaşların maske tedarik edememesi sorununa “Maskematik” formülüyle çözüm getirdi. 2 milyon 240 bin adedi Meslek Fabrikası’nda üretilen toplam 4,5 milyon maske halka dağıtıldı. Uyarıcı çıkartmalar, afiş ve bilgilendirme görselleri için toplam 270 bin materyal üretilerek halkın toplu olarak kullandığı işyerleri ve sosyal mekanlara dağıtıldı. Salgının yarattığı ekonomik yaraları sarmak için 40 bin aileye 400 TL’lik nakdi yardım yapıldı. Bağışlarla birlikte 155 bin 252 aileye gıda paketi dağıtıldı. 262 bin 552 adedi Halkın Bakkalı aracılığıyla olmak üzere toplam 422 bin 150 kişilik iftar sofrası, öncelikli mahallelerde 82 bin 500 adet sıcak çorba, sebze ve meyvelerden oluşan 5 bin adet ‘Direnç Paketi’ ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 1-5 yaş arası 153 bin 760 çocuğa, 3,8 milyon litre süt dağıtımı yapıldı. Üreticilere destek amaçlı alımlar bakla, enginar, bezelye ile devam etti. Özellikle kısıtlama günlerinde sokak hayvanları da unutulmadı ve 51 ton mama dağıtıldı. Sosyal dayanışma amaçlı tüm yardım faaliyetlerine 120 milyon TL harcandı. Maske, dezenfektan ve diğer koruyucu önlemlerin yanı sıra, sosyal yardımlar ve pandemi sürecine özel tüm faaliyetlere Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının bütçesinden harcanan tutar 150 milyon TL’ye ulaştı.”
Gelir akışı durdu ama hizmetler durmadı
İzmir’in yerel yönetimi, bütçe gelirleri anlamındaysa büyük miktarda kayba uğradığını dile getiren Soyer, gelir akışının durmasına rağmen hizmetlerin devam ettiğini vurgulayarak, “Kısıtlamalarla birlikte toplu ulaşımdaki yolcu sayısının düşmesi, su sayaçlarının okunamaması, kiraların ve ilan-reklam vergilerinin ötelenmesi gelirlerde azalmaya neden oldu. Ulaşım gelirleri yüzde 85, su gelirleri yüzde 55 oranında azaldı. Gelir kayıplarının toplamı 200 milyon lirayı aştı. Ancak tüm bu olağanüstü koşullara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi kente yapmayı planladığı hizmetleri aksatmadan sürdürdü. Yılın başından itibaren büyük bölümü pandemi sürecini kapsayan dönemde Büyükşehir, İZSU ve ESHOT 1,1 milyar TL harcama yaparak yatırımlarına devam etti” dedi.
Koronavirüs sürecinde devam eden yatırımlar:
Bu süreçteki koşullar çalışmaları yavaşlatsa da Narlıdere Metrosu’nun % 58’i tamamlandı. Proje için 75 Milyon Euro’luk bir kredi sağlandı.
İzmir Opera Binası çalışmaları da alınan önlemler altında devam etti.
68 adet otobüs alımı yapıldı. 134 körüklü ve 170 solo olmak üzere toplam 304 otobüs için daha ihale hazırlıkları tamamlandı.
Alımı yapılan 2 arabalı vapur hizmete girdi.
Çiğli Tramvayı için ihale hazırlıkları, tramvay hattı için tren seti alım çalışmaları sürdü.
İZSU’nün yürüttüğü kanalizasyon, içme suyu şebekesi ve dere temizlik çalışmaları, normal dönemlerde trafiğin yoğun olduğu bölgelere öncelik verilerek üzere hız kesmeden devam etti.
Sokağa çıkma yasaklarını fırsata çeviren Büyükşehir Belediyesi yol ve altyapı çalışmalarını hızlandırdı. Mart ayı başından bugüne kadar; 273 bin ton sıcak asfalt serimi, 144 bin 854 ton asfalt yama çalışması yapıldı. 227 bin m² kilit parke taşı uygulaması tamamlandı. Trafiği rahatlatmak için Mürselpaşa Caddesi yan yolundan Gıda Çarşısı’na bağlantı, Bayraklı Soğukkuyu, Konak Vezirağa, Çiğli Ata Sanayi ve Bornova Nilüfer Caddesi'nde düzenlemeler çalışmaları büyük bir hızla gerçekleştirildi. Bisikletli ulaşım ağını genişletecek çalışmalara da hız verildi.
Sosyal Belediyecilik Anlayışı ile Soyer’e Teşekkür
Vefat oranlarının pek çok ülkeye kıyasla oldukça düşük seviyelerde kaldığını hatırlatan Aslan, “Yeni vaka sayıları alınan tedbirlerle belli bir oranın altında seyrediyor. Rehavete kapılmadan ve sosyal mesafe tedbirlerini ihmal etmeden sürecin sağlık boyutunu aynı dikkatle sürdürmek zorundayız. Bu doğrultuda salgınla mücadele kapsamında gösterdiği olağanüstü gayret nedeniyle Tunç Soyer başkanımıza da şükranlarımızı sunuyorum. Büyükşehir belediyemiz sosyal belediyecilik bakış açısıyla gerçekten hep sahada, hemşerilerimizin yanında yer alıyor. Sayın Başkan bizzat hiç durmadan hep dışarıda hep halkın içindeydi kendisini ve faaliyetlerini takip ederken bizim başımız dönüyor kimi zaman” dedi.
EGİAD Marka Zirvemiz’e Covid-19 Gölgesi Düştü
Markalaşmanın dernek faaliyetlerinde ilk sıralarda yer aldığını ifade eden EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, bu konuyu geniş bir perspektiften incelemek üzere 1 yıldır hazırlıkları sürdürülen Marka Zirvesi’nin Covid-19 sebebiyle ertelenmek zorunda kalmasının üzüntüsünü taşıdığını vurguladı. Aslan bu kapsamda süren geniş hazırlık çalışmalarını ise şu şekilde özetledi: “Ulusal ve uluslararası markaların ağırlanacağı, İzmir Büyükşehir Belediyemizin paydaşlığı ve Tunç Soyer Başkanımızın destekleri ile geniş katılımlı bir Marka Zirvesi düzenlemeyi planlamış bu doğrultuda Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni ayarlamıştık. Hatta Mart ayının başında Tunç Soyer Başkanımız, ekibi ve EGİAD Heyeti olarak Valencia belediye başkanını ziyaret etmiş ve kendisini de zirveye konuşmacı olarak davet etmiştik. Bu gezide başkanımızın önderliğinde İzmir ve Valencia kardeş şehir oldular. Akabinde Mahmut Başkanımızın talimatıyla Valencia Ticaret Odasına İzmir Ticaret Odamız adına bir ziyaret gerçekleştirdik ve yakın zamanda bu doğrultuda ikili bir ticaret anlaşması da devreye girecek. Valencia’dan İzmir’e dönüşümüzden yaklaşık 1 hafta sonra ise salgın nedeniyle karantina uygulaması devreye girdi ve Marka Zirvemizi ertelemek durumunda kaldık. Dilerim ki tekrar her şey normale döndüğünde bu zirveyi yeniden planlayabiliriz.”
Sivil ve Kamu İnisiyatifleri Eş Güdümlü Çalışmaya Örnek Olarak EGİAD Sorumluluk Almaktadır
Tüm bu çalışmaların İzmir’in sivil ve kamu inisiyatiflerinin salgın öncesindeki vizyoner ve eşgüdümlü çalışmalarına örnekler olduğunu kaydeden EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, “EGİAD’ın da mütevazi bir parçası olduğu; büyük İzmir Vizyonu zaten doğru yolda idi. Bu doğru yolda olmanın avantajlarını da bu doğruları bırakmadığımız sürece, uzun vadede yaşayacağımız ortadadır. Çünkü bu talihsiz salgın, şehir olarak doğru vizyonda olduğumuzu, peşinde koştuğumuz ve yakaladığımız yenilik ve girişimlerinin “yeni normal” için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Ancak, uzakta görünen bu avantajlı günlere şehir olarak ulaşmadan önce; önümüzde çok daha hayati, insani ve ekonomik engeller ve sıkıntılar vardır. Uzgörülü olmak, uzu görürken önünü görememek değil; önündeki engelleri aşıp uzaktaki iyiye erişebilmektir. Bu çerçevede, İzmir’imiz için saymış olduğum uzun vadeli avantajlara ulaşmadan önce, İzmir özelinde değil tüm yurtta (hatta tüm Dünya’da) geçerliliği olan sıkıntıları aşmamız gerekiyor. Bu konudaki sorumluluk, kendini şehir inisiyatifi olarak konumlandıran tüm paydaşların sorumluluğudur. Biz de EGİAD olarak, salgının başından itibaren bu sorumluluk ve görevin bilincinde davranmaya çalışıyoruz” dedi.
Covid-19 Kriz Masası İle Faaliyetlerimiz Devam Etti
EGİAD Kriz Masası ile salgın sürecinde de üyelerle irtibatın sürdüğünü vurgulayan Aslan, faaliyetleri şu şekilde aktardı: “Aktif ve fahri üyelerimizi tek tek aradık. Valilik ve Büyükşehir Belediyemiz ile irtibat halinde olduk. Üyelerimizin büyük bir duyarlılıkla topladıkları sağlık malzemelerini Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi hastanelerimize teslim ettik. Konak’ta mahalle muhtarlarımızdan aldığımız listeye göre yaklaşık 400 aileye Ramazan Kolilerini bizzat ilettik. Bunları vurgulamamın sebebi bu faaliyetleri gerçekleştiren ve katkı koyan EGİAD üyelerimize sayın başkanlar huzurunda teşekkür etmektir. EGİAD Ailesi için bu yapılanlar bir görevdir, ödevdir ve 30 yıldır büyüklerimizden emanet alarak gururla tuttuğumuz bayrağımızı taşımanın gerekliliğidir. Yeni dönemde faaliyetlerimizin aksamaması adına başlattığımız webinarlar normal zamanlarda yaptığımızdan daha fazla seminer yapmamıza da fırsat sağladı.”
Yeni Çağ ve Sanayide Dönüşüme Ayak Uydurmak Zorundayız
Covid-19’un Dünya için adeta yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğine dikkat çeken Aslan, insanoğlunun tüm alışkanlıkları ve yaşam biçiminin yeniden tasarlanmaya başlandığını ifade ederek, “Evden çalışmanın yaygınlaştığını ve bazı sektörlerde sistematik hale geldiğini gözlemleyeceğiz. Şirketlerin mevcut çalışanlarının yeterliliğini sorgulayacağı bir döneme geçiş yapmamız çok olası. Çalışanların teknoloji yetkinlikleri ile sosyal yetkinliklerini geliştirmeleri büyük önem kazanacak. Duygusal zeka, yaratıcılık, yeniden öğrenme, girişimcilik, empati kurma, ileri iletişim ile teknolojiyi kullanma, ileri veri analizi ve teknoloji geliştirme gibi yetkinlikler ön plana çıkacak. Bu doğrultuda eğitim sistemimizi sorgulayıcı ve araştırmacı bireyler yetiştirmek, analitik, özgür ve yaratıcı düşünme yeteneklerini tetikleyecek ve kazandıracak şekilde, yeni nesil üretim ve sanayide dönüşüm hamlesine uygun dijital yetkinliklere sahip bireyler yetiştirecek şekilde tasarlamamız gerekiyor. Eğitimde rekabet ettiren değil, ama daha rekabetçi bireyler yetiştirmenin tek yolu; tüm topluma yayılmış, merkezine medeni insanı almış özgür düşüncenin; eğitim sistemimize yansıması ile mümkün olacaktır” dedi. Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler Ege Genç İş İnsanları Derneği olarak, Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine inanıyoruz. Tüm dünyada geleceğimizi kökten etkileyecek değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Salgın sonrası yeni düzen oluşurken ülkelerin uyguladıkları politikalar ve oluşacak yeni küresel işbirlikleri ekonominin geleceğini belirleyecek. Bu bağlamda yeni dönemin bazı alanlarda getirdiği yıkımı, yaratıcı yıkıma çevirerek ekonomimizi dönüştürmek bizim elimizde. Tedarik zincirlerindeki değişim Avrupa’nın yanı başında, Gümrük Birliği üyesi ve iyi bir endüstri alt yapısı olan ülkemiz için iyi bir fırsat. Türkiye’nin sağlık sisteminin salgında iyi bir sınav vermiş olması ve diğer ülkelere yardımda bulunması imajımızın düzelmesi noktasında güzel bir başlangıç ancak yeterli değil. AB’nin değerler sistemi içerisinde güvenilir ve istikrarlı bir ekonomi olarak görülmek, temel hak ve özgürlüklerde belli standartları sağlamak, güçlü bir hukuk devletine sahip olmak, dijital altyapının yeterliliği ve iklim değişikliğine karşı bir yol haritasına sahip olmak da önem vermemiz gereken konuların başında geliyor. Cumhuriyetimizin getirdiği kazanımlar geleceğimize ışık tutuyor. Bu kriz sürecinden de başarıyla ve güçlenerek çıkacağımıza, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek doğru kararları vereceğimize ve dünyadaki yerimizi daha da güçlendireceğimize EGİAD olarak içtenlikle inanıyoruz.”
Pandemi Sürecinde EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nda Bir Yatırım Daha
Ege Genç İş İnsanları Derneği olarak 2011 yılından bu yana girişimcilik konusunu gündemin ilk sıralarında tuttuklarını dile getiren Aslan, İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin Hazine Müsteşarlığı’ndan akredite ilk Melek Yatırım Ağı olan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın bugüne kadar 2000’den fazla girişimciyi değerlendirdiğini, ayrıca Pandemi sürecinde de boş durmayarak yeni bir yatırıma daha imza attığını kaydederek işbirlikleri ile İzmir’in inovasyon ve girişimcilik başkenti olacağını ifade etti.
Tarihi Havagazı Fabrikası’nın “FABLAB” olarak, İzmir’in de “FAB CITY” olarak konumlandırıldığına dikkat çeken Aslan son olarak, İzmir’in “yeni normalde” inovasyon ve girişimcilik başkenti olacağına canı gönülden inandıklarını kaydetti. Aslan ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Askıda Fatura” uygulamasına 20 bin TL’lik katkıda bulundu.
Nefes Kredisi Devam Edecek
EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çeşitli kurumların işbirliği içinde olması ile pandemi sürecini en iyi yöneten şehrin İzmir olduğunu belirterek, “11 Mart’tan bu yana ana gündemimiz öncelikle kriz sürecinin fotoğrafını çekmek oldu. Herkes bu durumdan sağlıkla çıkmak istemekte. Ancak hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Artık yeni normal bir süreçteyiz. Bu süreçte ekonominin durumu da önemliydi ve ekonomik istikrar paketi iş dünyası için olumlu katkıları oldu. TOBB’un katkıları ile sağlanan Nefes Kredisi KOBİ’leri çok rahatlattı. Devamı önümüzdeki hafta kamu bankaları aracılığıyla daha büyük limitlerle verilmeye devam edecek. Bu süreçte bize düşen ne sorumluluk varsa yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
İzmir İttifakı Olarak Her Zorluğun Altından Kalkarız
İzmir’in büyük bir ittifakı olduğunu, bunun eşsiz bir zenginlik olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir olarak her zorluğun altından bu ittifak sayesinde kalkabileceklerini ifade ederek, “Sayın Valimiz, Büyükşehir Belediyemiz, EGİAD gibi İZTO gibi kurumlarımızın işbirliği ile her türlü zorluğu el ele aşabilmekteyiz” dedi.
Pandemi Sürecine Özel Tüm Faaliyetlere ve Malzeme Alımlarına Toplam 150 milyon TL Harcandı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ayrıca pandemi sürecinde İzmir olarak yapılan faaliyetlerin ayrıntılı bir dökümünü sundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin henüz Türkiye’deki ilk resmi vaka açıklanmadan önemler almaya başladığı ve salgının yayılma sürecinin hızlanmasıyla birlikte “kriz belediyeciliği” uygulamasını hayata geçirildiğini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son üç ayda pandemi sürecine özel tüm faaliyetlere ve malzeme alımlarına toplam 150 milyon TL harcandığını kaydetti. Soyer sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzmir Büyükşehir Belediyesi koronavirüs sürecinde en büyük krizlerinden biri haline gelen vatandaşların maske tedarik edememesi sorununa “Maskematik” formülüyle çözüm getirdi. 2 milyon 240 bin adedi Meslek Fabrikası’nda üretilen toplam 4,5 milyon maske halka dağıtıldı. Uyarıcı çıkartmalar, afiş ve bilgilendirme görselleri için toplam 270 bin materyal üretilerek halkın toplu olarak kullandığı işyerleri ve sosyal mekanlara dağıtıldı. Salgının yarattığı ekonomik yaraları sarmak için 40 bin aileye 400 TL’lik nakdi yardım yapıldı. Bağışlarla birlikte 155 bin 252 aileye gıda paketi dağıtıldı. 262 bin 552 adedi Halkın Bakkalı aracılığıyla olmak üzere toplam 422 bin 150 kişilik iftar sofrası, öncelikli mahallelerde 82 bin 500 adet sıcak çorba, sebze ve meyvelerden oluşan 5 bin adet ‘Direnç Paketi’ ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 1-5 yaş arası 153 bin 760 çocuğa, 3,8 milyon litre süt dağıtımı yapıldı. Üreticilere destek amaçlı alımlar bakla, enginar, bezelye ile devam etti. Özellikle kısıtlama günlerinde sokak hayvanları da unutulmadı ve 51 ton mama dağıtıldı. Sosyal dayanışma amaçlı tüm yardım faaliyetlerine 120 milyon TL harcandı. Maske, dezenfektan ve diğer koruyucu önlemlerin yanı sıra, sosyal yardımlar ve pandemi sürecine özel tüm faaliyetlere Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının bütçesinden harcanan tutar 150 milyon TL’ye ulaştı.”
Gelir akışı durdu ama hizmetler durmadı
İzmir’in yerel yönetimi, bütçe gelirleri anlamındaysa büyük miktarda kayba uğradığını dile getiren Soyer, gelir akışının durmasına rağmen hizmetlerin devam ettiğini vurgulayarak, “Kısıtlamalarla birlikte toplu ulaşımdaki yolcu sayısının düşmesi, su sayaçlarının okunamaması, kiraların ve ilan-reklam vergilerinin ötelenmesi gelirlerde azalmaya neden oldu. Ulaşım gelirleri yüzde 85, su gelirleri yüzde 55 oranında azaldı. Gelir kayıplarının toplamı 200 milyon lirayı aştı. Ancak tüm bu olağanüstü koşullara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi kente yapmayı planladığı hizmetleri aksatmadan sürdürdü. Yılın başından itibaren büyük bölümü pandemi sürecini kapsayan dönemde Büyükşehir, İZSU ve ESHOT 1,1 milyar TL harcama yaparak yatırımlarına devam etti” dedi.
Koronavirüs sürecinde devam eden yatırımlar:
Bu süreçteki koşullar çalışmaları yavaşlatsa da Narlıdere Metrosu’nun % 58’i tamamlandı. Proje için 75 Milyon Euro’luk bir kredi sağlandı.
İzmir Opera Binası çalışmaları da alınan önlemler altında devam etti.
68 adet otobüs alımı yapıldı. 134 körüklü ve 170 solo olmak üzere toplam 304 otobüs için daha ihale hazırlıkları tamamlandı.
Alımı yapılan 2 arabalı vapur hizmete girdi.
Çiğli Tramvayı için ihale hazırlıkları, tramvay hattı için tren seti alım çalışmaları sürdü.
İZSU’nün yürüttüğü kanalizasyon, içme suyu şebekesi ve dere temizlik çalışmaları, normal dönemlerde trafiğin yoğun olduğu bölgelere öncelik verilerek üzere hız kesmeden devam etti.
Sokağa çıkma yasaklarını fırsata çeviren Büyükşehir Belediyesi yol ve altyapı çalışmalarını hızlandırdı. Mart ayı başından bugüne kadar; 273 bin ton sıcak asfalt serimi, 144 bin 854 ton asfalt yama çalışması yapıldı. 227 bin m² kilit parke taşı uygulaması tamamlandı. Trafiği rahatlatmak için Mürselpaşa Caddesi yan yolundan Gıda Çarşısı’na bağlantı, Bayraklı Soğukkuyu, Konak Vezirağa, Çiğli Ata Sanayi ve Bornova Nilüfer Caddesi'nde düzenlemeler çalışmaları büyük bir hızla gerçekleştirildi. Bisikletli ulaşım ağını genişletecek çalışmalara da hız verildi.
YORUMLAR