Türkiye'nin İlk Ulusal Bayramı
Artun Sucuoğlu yazdı...
22 Nisan 2022 - 16:31
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Cumhuriyet’e giden yolda önemli adımlar atılmasını sağlayacak ve Kurtuluş Savaşını başlatacak Büyük Millet Meclisi, bundan tam 102 yıl önce 23 Nisan 1920 yılında açıldı. Meclisin açılışı, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli safhalarından birisi oldu.
16 Mart'ta işgali ve Millî Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.
Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı. Mustafa Kemal ise bir gün sonra yayımladığı genelge ile ulusun bağımsızlığı ve kurtulmasını sağlayacak, olağanüstü yetkili bir Meclisin kurulması ve mebusların meclise katılmalarını istedi. Mustafa Kemal, bundan böyle “bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat”ın bu Meclis olacağını söylediği genelgeyi ise 22 Nisan 1920 gününde yayınladı. Artık, Büyük Millet Meclisi açılıyordu. 23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. 3 Nisan 1920 tarihinde, parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclisin ilk toplantısını açtı: “Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum.’’
Bu şekilde zor şartlar ve işgal altında kurulan Millet Meclisi Kurtuluş savaşımızın ve Türkiye Cumhuriyeti olma yolunda atılan en önemli adımlardan dır. "23 Nisan", 1921'de çıkarılan 23 Nisan'ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile, Türkiye'nin ilk ulusal bayramı olmuştur. İlk kez ortaya çıkan bu bayramda ne ulusal egemenlikten ne de çocuklardan söz edilmekteydi. "Çocuk Bayramı" ise bu gelişmelerin dışında herhangi bir kanun çıkarılmaksızın Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu)(HEC)'nin, 23 Nisan 1927"de bu günü "Çocuk Bayramı" ilan etmesi ile başlatılmıştır. Bu tarihten itibaren bu üç kavram, aynı gün üzerinde birleşecek ve bu konuda bir kanunla belirlenmiş resmi bir isim olmaksızın kutlanmaya başlanacaktır.
Himaye-i Etfal Cemiyeti: "Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tespit edilmiştir. Bize yeni bir vatan ve yeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evlatları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şefkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden arz-ı şükran eder" ibaresi ile de halka duyurmuştur. Bu duyuru ile kutlanan ilk Çocuk Bayramı, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın katılımıyla gerçekleştirilen Çocuk Bayramı, bir taraftan kamuoyuna duyurulmak ve kaynak oluşturma amacını, diğer taraftan da çocuklara neşeli dakikalar yaşatmayı hedeflemiş bulunuyordu. Çocuk Bayramının asıl amacı ise, çocukların birkaç gün eğlendirilmesinden ziyade, çocuk sorunlarını kamuoyunun gündemine taşımak ve çocuk ölümlerini azaltarak nüfus artışının desteklenmesinin sağlanması olarak görülmüştür.
1933 yılında ise çocukları gelecekteki vazifelerine hazırlayıcı bir program haline dönen 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda Atatürk, makamında çocukları kabul edip onlarla sohbet etti. Bu tavır ileriki yıllarda gelenekleştirildi. 23 Nisan Çocuk Bayramı artık devlet ve milletin ortak malı olmuştu. Kutlamalar ortaklaşa yürütülmekteydi.
O zor günlerde de dahi Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. Çünkü Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, bir milletin parlayan yıldızlarıdır, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisan’ları çocuklara armağan etti. Dünya'da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye'dir...
Milli birliğin kenetlenmiş ruhunu temsil eden 23 Nisanlar, Türk Devleti'nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bayramıdır. Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır. Türkiye'nin ilk ulusal bayramı ve Dünya'daki tek çocuk bayramı olan,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
Herkese iyi hafta sonları...
16 Mart'ta işgali ve Millî Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.
Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı. Mustafa Kemal ise bir gün sonra yayımladığı genelge ile ulusun bağımsızlığı ve kurtulmasını sağlayacak, olağanüstü yetkili bir Meclisin kurulması ve mebusların meclise katılmalarını istedi. Mustafa Kemal, bundan böyle “bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat”ın bu Meclis olacağını söylediği genelgeyi ise 22 Nisan 1920 gününde yayınladı. Artık, Büyük Millet Meclisi açılıyordu. 23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. 3 Nisan 1920 tarihinde, parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclisin ilk toplantısını açtı: “Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum.’’
Bu şekilde zor şartlar ve işgal altında kurulan Millet Meclisi Kurtuluş savaşımızın ve Türkiye Cumhuriyeti olma yolunda atılan en önemli adımlardan dır. "23 Nisan", 1921'de çıkarılan 23 Nisan'ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile, Türkiye'nin ilk ulusal bayramı olmuştur. İlk kez ortaya çıkan bu bayramda ne ulusal egemenlikten ne de çocuklardan söz edilmekteydi. "Çocuk Bayramı" ise bu gelişmelerin dışında herhangi bir kanun çıkarılmaksızın Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu)(HEC)'nin, 23 Nisan 1927"de bu günü "Çocuk Bayramı" ilan etmesi ile başlatılmıştır. Bu tarihten itibaren bu üç kavram, aynı gün üzerinde birleşecek ve bu konuda bir kanunla belirlenmiş resmi bir isim olmaksızın kutlanmaya başlanacaktır.
Himaye-i Etfal Cemiyeti: "Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tespit edilmiştir. Bize yeni bir vatan ve yeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evlatları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şefkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden arz-ı şükran eder" ibaresi ile de halka duyurmuştur. Bu duyuru ile kutlanan ilk Çocuk Bayramı, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın katılımıyla gerçekleştirilen Çocuk Bayramı, bir taraftan kamuoyuna duyurulmak ve kaynak oluşturma amacını, diğer taraftan da çocuklara neşeli dakikalar yaşatmayı hedeflemiş bulunuyordu. Çocuk Bayramının asıl amacı ise, çocukların birkaç gün eğlendirilmesinden ziyade, çocuk sorunlarını kamuoyunun gündemine taşımak ve çocuk ölümlerini azaltarak nüfus artışının desteklenmesinin sağlanması olarak görülmüştür.
1933 yılında ise çocukları gelecekteki vazifelerine hazırlayıcı bir program haline dönen 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda Atatürk, makamında çocukları kabul edip onlarla sohbet etti. Bu tavır ileriki yıllarda gelenekleştirildi. 23 Nisan Çocuk Bayramı artık devlet ve milletin ortak malı olmuştu. Kutlamalar ortaklaşa yürütülmekteydi.
O zor günlerde de dahi Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. Çünkü Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, bir milletin parlayan yıldızlarıdır, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisan’ları çocuklara armağan etti. Dünya'da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye'dir...
Milli birliğin kenetlenmiş ruhunu temsil eden 23 Nisanlar, Türk Devleti'nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bayramıdır. Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır. Türkiye'nin ilk ulusal bayramı ve Dünya'daki tek çocuk bayramı olan,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
Herkese iyi hafta sonları...
YORUMLAR