Vali Köşger'den gençlere tavsiye: Önce kendinize güvenin
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger; İmam Hatipliler ve Mezunlar Derneği (İMHAD) Gençlik ve Spor Kulübü tarafından düzenlenen "Karar Alma Mekanizmalarına E-Katılım ve Gençlik Projesi" kapsamındaki toplantıda gençlerle söyleşti. Çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan katılımcılarla, kamu diplomasisi ve bürokrasi tecrübelerini paylaşan Vali Köşger, program sonunda kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı.
07 Haziran 2021 - 09:59
Toplantı açılışında yaptığı konuşmada, gençliğe yönelik projeleri her zaman anlamlı bulduğunu belirten Vali Köşger, projeye emeği geçenlere ve katkı sunanlara teşekkür ederek, Türkiye’nin gerek batıdaki gerekse doğudaki ülkelere karşı mukayeseli üstünlüğünün, iyi eğitilmiş gençler olduğunu kaydetti.
“Türkiye’nin Gelecekle İlgili Zenginliği Gençlik”
Batı medeniyetinin eriştiği nokta itibarıyla aile hayatını, aile düzenini veya fıtrî olan her şeyi berhava ettiğini anlatan Vali Köşger, “Batı’da Müslüman kökenli toplumlar, bozulmayan aile yapıları dolayısıyla çocuk sahibi olmaya devam ediyor. ‘50 yıl sonra Fransa nüfusunun şu kadarı Müslüman olacak, Almanya nüfusunun şu kadarı Müslüman olacak’ şeklindeki, kendince perspektifleri ve ülkelerinde Müslüman nüfusun çoğalıyor olmasından dolayı endişeye kapılmaları İslamofobiyi doğurdu. Doğu ülkelerinde ise çocuklara yeterli eğitimi veremiyorlar. Türkiye’nin birçok jeostratejik avantajının yanında gelecekle ilgili bir zenginliği var. Stratejik üstünlüklerimizden birisi gençlerimiz. Eğitilmiş, geleceğe hazırlanmış, kendi değerleri ve kökleri üzerinde, tüm dünyayı dolaşıp faydalı bilgileri ülkesine getirip, sentezleyip, ülkesi ve dünya için yeni bir anlayışa dönüştüren gençler bizim istikbalimiz. Bu anlamda sizlerin buradaki çalışmalarını da üniversitelerimizin yaptıkları çalışmaları da önemsiyoruz.” dedi.
“Batı, Siyasî ve Ekonomik Çıkarlarını Kamu Diplomasisi ile Empoze Ediyor”
Sözlerine kamu diplomasisi bağlamındaki değerlendirmeleriyle devam eden Vali Köşger, akademik eğitim aldığı uluslararası ilişkiler alanındaki tecrübelerine de dayanarak şunları söyledi:
“Klasik diploması artık yerini çok katmanlı diplomasiye bıraktı diyebiliriz. Dünyada egemen kültür her neyse, kültürel iktidarını tüm dünyaya empoze ediyor. Bütün zevkler ve tüketim alışkanlıkları o egemen kültürün empoze ettiği şekilde gerçekleşiyor. Dünyada 200-300 yıldır Batı medeniyetinin empoze ettiği bir kültür var. ‘Normal’ batılıların bize empoze ettiği olarak yaşanıyor. Empoze edilen kültür norm haline geldiğinde ise onların ekonomisinin de bir parçası haline geliyorsunuz. Modacıları tasarlıyor giyiyorsunuz, hamburgercileri tüm dünyada ‘normal’ hale geliyor. Dolayısıyla ekonomik açıdan onların bağımlısı haline geliyorsunuz. Yapılan işler tek katmanlı işler değil. Örneğin hepimiz dil öğrenmenin zaruretinden bahsediyoruz. İngilizce, Fransızca öğrenmek vazgeçilmezmiş gibi düşünüyoruz. Yabancı dil öğrenmek, sadece bir dili öğrenmekten ibaret değil. Bir dil öğretilirken o ülkenin kültürü de kimliği de kendi normalleri de empoze ediliyor. Yaptıkları işlerin olağanüstü veya sıra dışı olduğu kutsallaştırılarak anlatılıyor. Dolayısıyla Batılılar hiçbir işi menfaat sağlamadan yapmaz. Hayırlı görünen işlerinin arkasında bile uzun vadeli çıkarlarına ilişkin planları vardır. Batı, uzun vadeli siyasî ve ekonomik çıkarlarını, dünya ile ilgili düşüncelerini kamu diplomasisi ile empoze etmektedir. Gençlerimizin bunu mutlaka belleklerine iyice yerleştirmelerini istirham ederim.”
“Üstün Yönlerimizi ve Eksikliklerimizi Tespit Etmeliyiz”
Kamu diplomasisinin bir diğer boyutunun da bir ülkenin diğer ülkelerin kamuoyuna kendisini güçlü göstermek olduğuna işaret eden Vali Köşger, “Amerika kamu diplomasisine biraz geç kalarak başlamış olsa da Hollywood aracılığıyla öyle bir Amerika imajı oluşturdu ki; herkesi, her şeyi dakika dakika izliyor gibi bir imaj oluştu. Ülke olarak üstün yönlerimizi ve eksikliklerimizi tespit etmemiz gerekiyor. Tarihimizde utanacağımız hiçbir şey yok. Ciddî bir etki alanımız var. Bu etki alanını iyi kullanabilmeliyiz. Türkiye sağlam durursa, gençlerimiz iyi yetişir ve ülkelerine sahip çıkarsa, ülkemizin önü aydınlık, geleceği parlak. Sizleri daha iyi bir gelecek bekliyor. Kendinizi yetiştireceksiniz. Asla kendi değerlerimizde utanacak gocunacak bir tablo olduğunu düşünmeyeceksiniz. Kendi değerlerinizi özümseyeceksiniz ve çağın bilgisi, teknolojisi ve gerekleri ile donanmış olacaksınız. Bu şekilde geleceğe hazırlanırsanız şu an olduğu gibi bizlerin geleceğe yönelik kaygıları azalır.” şeklinde konuştu.
“Gençlerimiz Kendilerine ve Devletlerine Güvensin”
Toplantının soru-cevap bölümünde, gençlere önce kendilerine ve devletlerine güvenmeleri çağrısında bulunan Vali Köşger, günümüz gençliğine kıymet bilmeme ve çabuk demoralize olmaları konusunda ise eleştiri yöneltti.
Toplantı, Vali Yavuz Selim Köşger’in; uluslararası politikalara ilişkin ideal perspektiften demokrasi uygulamalarına, mülkî idarenin temel prensiplerinden e-devlet ve CİMER projelerine, kamu-STK ilişkilerinden sosyal medya aracılığıyla halkla ilişkilere kadar pek çok konuya ilişkin soruları yanıtlamasıyla sona erdi.
“Türkiye’nin Gelecekle İlgili Zenginliği Gençlik”
Batı medeniyetinin eriştiği nokta itibarıyla aile hayatını, aile düzenini veya fıtrî olan her şeyi berhava ettiğini anlatan Vali Köşger, “Batı’da Müslüman kökenli toplumlar, bozulmayan aile yapıları dolayısıyla çocuk sahibi olmaya devam ediyor. ‘50 yıl sonra Fransa nüfusunun şu kadarı Müslüman olacak, Almanya nüfusunun şu kadarı Müslüman olacak’ şeklindeki, kendince perspektifleri ve ülkelerinde Müslüman nüfusun çoğalıyor olmasından dolayı endişeye kapılmaları İslamofobiyi doğurdu. Doğu ülkelerinde ise çocuklara yeterli eğitimi veremiyorlar. Türkiye’nin birçok jeostratejik avantajının yanında gelecekle ilgili bir zenginliği var. Stratejik üstünlüklerimizden birisi gençlerimiz. Eğitilmiş, geleceğe hazırlanmış, kendi değerleri ve kökleri üzerinde, tüm dünyayı dolaşıp faydalı bilgileri ülkesine getirip, sentezleyip, ülkesi ve dünya için yeni bir anlayışa dönüştüren gençler bizim istikbalimiz. Bu anlamda sizlerin buradaki çalışmalarını da üniversitelerimizin yaptıkları çalışmaları da önemsiyoruz.” dedi.
“Batı, Siyasî ve Ekonomik Çıkarlarını Kamu Diplomasisi ile Empoze Ediyor”
Sözlerine kamu diplomasisi bağlamındaki değerlendirmeleriyle devam eden Vali Köşger, akademik eğitim aldığı uluslararası ilişkiler alanındaki tecrübelerine de dayanarak şunları söyledi:
“Klasik diploması artık yerini çok katmanlı diplomasiye bıraktı diyebiliriz. Dünyada egemen kültür her neyse, kültürel iktidarını tüm dünyaya empoze ediyor. Bütün zevkler ve tüketim alışkanlıkları o egemen kültürün empoze ettiği şekilde gerçekleşiyor. Dünyada 200-300 yıldır Batı medeniyetinin empoze ettiği bir kültür var. ‘Normal’ batılıların bize empoze ettiği olarak yaşanıyor. Empoze edilen kültür norm haline geldiğinde ise onların ekonomisinin de bir parçası haline geliyorsunuz. Modacıları tasarlıyor giyiyorsunuz, hamburgercileri tüm dünyada ‘normal’ hale geliyor. Dolayısıyla ekonomik açıdan onların bağımlısı haline geliyorsunuz. Yapılan işler tek katmanlı işler değil. Örneğin hepimiz dil öğrenmenin zaruretinden bahsediyoruz. İngilizce, Fransızca öğrenmek vazgeçilmezmiş gibi düşünüyoruz. Yabancı dil öğrenmek, sadece bir dili öğrenmekten ibaret değil. Bir dil öğretilirken o ülkenin kültürü de kimliği de kendi normalleri de empoze ediliyor. Yaptıkları işlerin olağanüstü veya sıra dışı olduğu kutsallaştırılarak anlatılıyor. Dolayısıyla Batılılar hiçbir işi menfaat sağlamadan yapmaz. Hayırlı görünen işlerinin arkasında bile uzun vadeli çıkarlarına ilişkin planları vardır. Batı, uzun vadeli siyasî ve ekonomik çıkarlarını, dünya ile ilgili düşüncelerini kamu diplomasisi ile empoze etmektedir. Gençlerimizin bunu mutlaka belleklerine iyice yerleştirmelerini istirham ederim.”
“Üstün Yönlerimizi ve Eksikliklerimizi Tespit Etmeliyiz”
Kamu diplomasisinin bir diğer boyutunun da bir ülkenin diğer ülkelerin kamuoyuna kendisini güçlü göstermek olduğuna işaret eden Vali Köşger, “Amerika kamu diplomasisine biraz geç kalarak başlamış olsa da Hollywood aracılığıyla öyle bir Amerika imajı oluşturdu ki; herkesi, her şeyi dakika dakika izliyor gibi bir imaj oluştu. Ülke olarak üstün yönlerimizi ve eksikliklerimizi tespit etmemiz gerekiyor. Tarihimizde utanacağımız hiçbir şey yok. Ciddî bir etki alanımız var. Bu etki alanını iyi kullanabilmeliyiz. Türkiye sağlam durursa, gençlerimiz iyi yetişir ve ülkelerine sahip çıkarsa, ülkemizin önü aydınlık, geleceği parlak. Sizleri daha iyi bir gelecek bekliyor. Kendinizi yetiştireceksiniz. Asla kendi değerlerimizde utanacak gocunacak bir tablo olduğunu düşünmeyeceksiniz. Kendi değerlerinizi özümseyeceksiniz ve çağın bilgisi, teknolojisi ve gerekleri ile donanmış olacaksınız. Bu şekilde geleceğe hazırlanırsanız şu an olduğu gibi bizlerin geleceğe yönelik kaygıları azalır.” şeklinde konuştu.
“Gençlerimiz Kendilerine ve Devletlerine Güvensin”
Toplantının soru-cevap bölümünde, gençlere önce kendilerine ve devletlerine güvenmeleri çağrısında bulunan Vali Köşger, günümüz gençliğine kıymet bilmeme ve çabuk demoralize olmaları konusunda ise eleştiri yöneltti.
Toplantı, Vali Yavuz Selim Köşger’in; uluslararası politikalara ilişkin ideal perspektiften demokrasi uygulamalarına, mülkî idarenin temel prensiplerinden e-devlet ve CİMER projelerine, kamu-STK ilişkilerinden sosyal medya aracılığıyla halkla ilişkilere kadar pek çok konuya ilişkin soruları yanıtlamasıyla sona erdi.
YORUMLAR