ATIKLAR ve ÇEVRE SORUNLARI Yeraltı kazılarından, eski uygarlıklar zamanında da insanların çöplerini attığı ve bunları kapılarının önünde ya da bir köşede biriktirdikleri anlaşılmıştır.1772’de Kral William-I şehir halkının tutumlarına öylesine sinirlenmiştir ki, askerlerine evlerden dışarı bırakılan çöplerin, küreklerle tekrar evlerin içine atılmasını emretmiştir. Bu bir anlamda, belki de; “kirleten öder” prensibini uygulayan bir yetkili bulunduğunu gösteren kayıtlı ilk örnek olmuştur.
Bugün, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde kişi başına yılda ortalama 400 kg “kentsel (evsel) atık” çıkarılmaktadır.
Günlük olarak düşünüldüğünde, ortalama bir kişi günde yaklaşık 2 kg kadar evsel atık çıkarmaktadır.
19.Yüzyılda ortaya çıkan sanayileşme süreci ve tüketici toplumuna doğru yöneliş, toplum tarafından açığa çıkarılan atıkların miktarının çok hızlı bir biçimde artmasına neden olmuştur.
Şehirsel atıkların ne yapılacağı, nasıl değerlendirileceği konusu günümüzde önemli bir sorun haline gelmiştir. En uygun çöp toplama alanları genellikle kullanılmış durumda olup, sayıları ve kullanım alanları giderek azalmaktadır.
Bununla birlikte, insanların yoğun olarak yaşadığı yerleşim birimlerine yakın olan bölgelerde, atıkların karmaşık bir şekilde sıkıştırılması ile oluşan tehlikelerin gün yüzüne çıkmasıyla, atıklar nedeniyle ortaya çıkan çevre kirlenmesi problemi üzerinde daha çok durulmaya başlanmıştır.
ÇEVRE ve ATIKLAR etrafımızı sarıp sarmalayan bütün nesneler olarak tarif edilebilecek “çevre”, soluduğumuz havadan, içtiğimiz suya, ektiğimiz topraktan, yüzdüğümüz denize, oturduğumuz binadan, piknik yaptığımız ormanlara, bindiğimiz arabadan, etini yediğimiz ya da beslediğimiz hayvanlara, tırnaklarımıza sürdüğümüz ojeden, kullandığımız spreye kadar herşeyi içine alır. Bu yönüyle, çevre; ”yaşadığımız dünya” olarak tarif edilebilir. Çevresini kirleten dünyasını da kirletmektedir.
ATIKLAR ve ÇEVRE SORUNLARI ile MÜCADELE ve MÜHENDİSLİK BOYUTU Çevre sorunlarının ve atık probleminin yalnızca çevre mühendisleri ve gönüllüleri tarafından çözülebilmesini beklemek hayalcilikten öteye gitmeyecektir. Topyekûn bir mücadele olmadan çevre sorunlarının çözülmesi hemen hemen imkansız gibi gözükmektedir. Mühendislik bilimlerini diğer bilimlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de, ”çevre ile çok yakından ilişkili olmasıdır”. Esas olarak teknoloji geliştirilmesi ile ilgili olan mühendislik bilimi, çevre ile yakından ilişki içerisindedir.
Teknolojiyi üreten firmaların ve kuruluşların, teknolojik ve endüstriyel üretimin çevreye olan zararlı etkilerinin farkına varmış olmaları beklenmektedir. Bazı yasal yaptırım ve düzenlemelerin etkisiyle de olsa, son yıllarda bazı duyarlı kuruluşların “yeşil mühendislik” konusunda yatırım yapmaya başladıkları ve bununla kendileri için de büyük faydalar sağlamayı başardıkları görülmektedir.
Bu yaklaşım tarzları ile birlikte, mühendislerin daha tasarım aşamasında, örneğin malzeme seçimi sırasında, çevreye en az verebilecek alternatifleri göz önünde bulundurması gerekmektedir. Üretim aşamasında ise mühendisler; en az artık madde açığa çıkarılacak şekilde, havayı ve suyu en az kirletecek bir biçimde, en az enerji kullanarak kullanım ömrü boyunca az enerji harcatacak ürünleri üretebilecek ortamları hazırlamak, işlemleri yapmak ve kararları almak durumundadır. Dolayısıyla, mühendislere artık biraz daha büyük bir sorumluluk yüklenmekte, sadece anlık işlemler ve bunların etkilerinin değil, ürünün kullanım sonrası durumunun da göz önünde bulundurulması istenmektedir.
Günümüzde atıklar ile mücadele edebilmek, çevreyi koruyabilmek, endüstriyel ekoloji prensiplerini yerine getirebilmek ve endüstriyel gelişimi sürekli kılabilmek için kullanılan yöntem, felsefe, metodoloji, sistem ya da stratejilerden yaygın olarak bilinenleri aşağıdaki başlıklar ile özetlemek mümkündür;
Yeniden Kullanım/Kazanım/Üretim/Dönüştürme
Temiz Teknoloji Kullanımı
Ömür Çevrimi Analizi
Çevre Dostu Tasarım ve Üretim
Çevre İçin Tasarım
De Montaj için Tasarım
Yeniden Kullanım/Kazanım/Üretim/Dönüştürme için Tasarım
Yeniden kullanım ve kazanım, kullanılmış eşyaların, malzemelerin, araç ve gereçlerin atılması yerine yeniden kullanılması ile ilgilidir. Bunlar atıklarla savaşmanın ve çevreyi korumada kullanılabilecek en basit ama bir o kadar da yöntemdir. Daha çok katı atıklar için kullanılabilen bu yöntemler ile, atıklar toplanır, biriktirilir, tipine göre ayrılır ve yeniden kullanılmaya elverişli ise yeniden kullanılmak için yönlendirilirler.
YORUMLAR